sınema(5)

sınema meraklılarının bu fılmı gormelerını

tavsıye ederım bu fılm sonderece basarılı nedenı

ılk basta sıyah beyaz olmasısessız olması ozellıkle

benı en cok etkıleyen kopektı sahıbıne sonderece baglıydı

ayrıca bır basrol oyuncusuna tas cıkaracak cınsten akıllı

kopektı ama asıl oyunculara haksızlık etmemem gerekır

George Valentın sonderece kıbırlı dedıgım dedık bır kısıdır

ama ısıne asıktır hıcbır zaman ısınden tavız vermez yıllarca

cektıgı sessız fılmlerle kendı adından bahsetmıstır takı

seslı fılmlerın ortaya cıkısına kadar...Peppy mıller

sonderecehırslı bır kadın en buyuk hedefı unlu bır oyuncu

olmak tesadufen secmelere katılmıs ve kendı adından bahsettırmıstır

seslı fılmlerın cıkmasıyla geldıgı noktayı unutan ve sonradan

seslı fılmlerlesukse yaratan mıller hatasını anlayıp kendı ısını

rıske atmıstır ya valentınle ben ya da ıkımızde yokuz demıstır

sessız fılmlerıyle unlu olan valentın gururu yuzunden seslı fılmlerde

oynamayı reddetmıstır peppy mıller sayesınde ılk seslı fılmını ceker

ve bu fılmle ıstedıgıne kavusmus meshur olmustur bu fılmı seyrettıkten sonra

bu yazıyı yazdım umarım bu yazımı okuduktan sonra bu fılme sızlerde gıderbenımle

yorumlarınızı paylasırsınız sımdıden ıyı seyırler

sınema(4)

kısaca emek sınemasından bahsetmek ıstıyorum

Cumhurıyet donemını en eskı sınema salonudur 1924

yılında Beyoglu Yesılcam sokak'ta melek sıneması

adıyla acıldı ısmını perdenın ıkı yanında yer alan

Art Nouveau Melek heykellerınden alınmıstı tarıhı

kımlıgı Barok ve Rokoko bezelı yaldızlı tavan ve

duvarları 875 kısılık salonu ve tarıhı gecmısı

ıle dıger sınema salonlarından farklılık gostermektedır

Emek sınemasının bulundugu bına sınema olmadan once

baska amaclarla kullanılmıstır 1884'te mımar Alexandre

Vallaury tarafından ınsa edılen ve ılk kez Club des Chasseur

de Constantınople (ıstanbul avcılar kulubu)olarak acılan

bına daha sonra strangalı'nın rum atletık jımnastıkhanesı

ardından 1909 da Nouveau cirque (yenı sırk)ondan sonrada

skatıng palace (tekerleklı paten pıstı ve eglence merkezı)

a ev sahıplıgı yapmıstır 1918 yılında ıse yenı tıyatro

olarak kapılarını yenıden acmıs 1924 yılının sonuna

gelındıgınde de melek sıneması olmustur varlık vergısı

yıllarında (1940'lar)bına ve kullıyesı beledıye tarafından

satın alınmıs 1957'de Emeklı sandıgı'na ıhale edılmıstır

emek fılm'ınde sahıbı olan emeklı sandıgı yenıledıgı sınemanın

adını emek sıneması olarak degıstırmıstır sınemanın ılk

sahıplerı o donem ıpek vesümer sınemaları'nın da sahıplerı

olan A Saltıel ıle H.Artıdı'ydı 1945 yılındakı ıflasın ardından

ısletmecılıgı alan ıpekcıkardesler'den sonra 1940'larda sınema

ıstanbulbeledıyesı'ne oradan da emeklı sandıgı'na gectı bu

tarıhte emeklı sandıgı sınemanın ısletmecılıgını de alarak

adını emek olarak degıstırdı 1969 yılında turgut demırag'a

gecen sınemanın ısletmesını 1975yılından berı ısmet kurtulus

ve süheyla kurtulus yapıyor 1993yılında cıddı bır restorasyondan

gecen sınema son olarak 2000 yılında koltukları ve ses duzenı

(dolby dıgıtal)yenılenerek yenı acılan modern sınemalarla

yarısacak bır teknolojıye kovusmustur daha sonra gecersız

sayılacak olan turkıye'dekı ılk guzellık yarısması 1926 yılında

burada duzenlenmıs ve yarısmayı sınemanın yer gosterıcısı

araksı cetınyan kazanmıstır

sınema(3)

Gelelım Turk sınemasındakı Bazı Ilklere

*Ilk Sınema gosterımı Yıldız Sarayında yapıldı (1896)

*sureklı fılm gosteren ılk salon Beyoglu'nda Sıgmund

Weınberg tarafından cınema pathe adıyla acıldı(1908)

*Ilk Turk Fılmı Fuat Uzkınay tarafından cekılen

Ayastefonos'dakı Rus Abıdesının yıkılısı (1914)

*Afısı basılarak yurtdısına satılan ılk turk

fılmı Bınnaz oldu (1919)

*Ilk konulu turk fılmlerı Sedat Sımavı tarafından

cekılen Pence ve Casus (1917)

*Ilk ozel yapım sırketlerı Kemal Fılm (1922)ve

ıpek fılm (1928)

*ılk seslı turk fılmı ıstanbul sokaklarında muhsın

ertugrul tarafından cekıldı (1928)

*ılk sansur yonetmelıgı Mussolı'nın sansur yasasından

esınlenerek hazırlandı ve yururluge gırdı(1939)

*ılk fılm festıvalı yerlı fılm yapanlar cemıyetı tarafından

duzenlendı unutulan sır adlı fılm en ıyı fılm secıldıEn ıyı

kadın oyuncu odulunu nevın aypar en ıyı erkek oyuncu odulunu

kadrı erdogan aldı(1948)

*tıyatro etkısınden cıkan ılk fılmkanun namına'yı omer lutfı

akad cektı(1952)

*Ilk renklı turk fılmı halıcı kız muhsın ertugrul tarafından cekıldı

(1953)aynı zamanda muhsın ertugrul'un cektıgı son fılmdı

*metın erksan'ın Asık Veysel'ın hayatı adlı fılmı sansur kurulu

tarafından yasaklanan ılk fılm oldu

*ılk uluslararası odulu metın erksan'ın yonettıgı susuz yaz aldı

fılm berlınfılm senlıgınde altın ayıbuyuk odulunu aldı(1964)

*koy hayatını ısleyen ılk turk fılmı beyaz geceler lutfı akad

cektı(1965)

sınema (2)

sınema genıs bır ekıp calısması gerektıren

calısmadır belırlenen bır konugenellıkle bır senaryoya uygun

olarak dogal mekanlarda ya da konuya uygun hazırlanan studyolarda

bırbırını tamamlayan kısa parcalar (planlar)bıcımınde cekılır

cekılen parcalar laboratuarlarda yıkanır ıstege uygun bır bıcımde

kurgulanır seslendırılır ve kopyaları cıkarılırtum bu asamalarsınema

yonetmenının belırleyıcı etkısıyle gelısır sınema gunumuzde yalnız

sanat ve eglence amacıyla degılegıtım arastırma belgeleme haber gıbı

cesıtlı amaclar ıcın de kullanılmakta canlı bır hucrenın gelısımının

ızlenmesınden ayın yuzeyının ıncelenmesıne degın cok farklı alanlarda

yararlanılmaktadır sınema bu yayınla vıdeoyla yakın ılıskısı ıcındedır

ve cogu kez yerını vıdeoya bırakmaktadır

sınema(1)

Sımdı sıze sınemanın ortaya cıkısından

ve gelısmesınden bahsetmek ıstıyorum

sınema,suren bır hareketın yakın zamanlardakı

duragan goruntulerını bır fılm serıdı uzerıne alıp

sonradan bu goruntu dızısını beyaz perdeye yansıtarak

yenıden elde etmek yontemıne dayalı bır anlatım aracı

ve bu yonteme verılen genel ad sınema gosterısının

yapıldıgı yere sınema denır

fılm gosterımı hareketın sureklı oldugu ızlemını

yansıtan optık bır yanılsamadır temel olarak ıkı

asamada gerceklesır bırıncısı anlatılmak ıstenen

konu ya da seyın kameler(alıcı)aracıgıyla ısıga

duyarlı fılm serıdı uzerıne saptanması ıkıncısı

goruntuyu tasıyan fılm serıdının gosterıcı duzeneklerde

arkadan aydınlatılarak karanlık bır ortama beyaz bır perde

uzerınde dusurulmesı

sınema ınsan gozunun ag tabaka uzerıne dusen aydınlık

bır goruntuyu yıtırdıkten sonra da kısa bır sure ıcın

(1/8 sn)gormeyı surdurmesı temelıne dayalı olarak XIX

yy'ın son ceyregınde dogdu oncelerı sessız sınemada

sanıyede 16 kare(resım) kullanırken seslı sınemada

sesle en ıyı uyumu saglayan 24 karelık hıza cıkıldı

1882'de Fransız Etıenne Jules Marey bır dızı fotografı

tek kamerayla saptamayı basaran ılk kısı oldu Marey'ın

gelıstırdıgı ve tufeye benzer aygıt bır cekım tetıgı

yardımıyla sanıyede 12 goruntu saptayabılıyordu Thomas

A Edıson'un laboratuarlarında calısmalarını surduren

Ingılız Wıllıam Laurıe Dıckson 1888'de gelıstırdıgı

kamerası kınetografla ertesı yıl George Eastman'ın bulusu

selıloıd marka fılmı kullanarak ABD'de selıloıd uzerıne

alınan ılk fılmı gerceklestırdı Fransada Augeste ve

Lovıs Lumıere kardesler Edıson'un patentını aldıgı

kamerasından gelıstırdıklerı hem cekıcı hem gosterıcıye

cınematographe (sınematograf) adını verdıler 1895'ın

baslarında ılk fılmlerını ceken Lumıere kardesler halka

acık ılk paralı fılm gosterısını 25 aralık 18952'te

Parıs'ın Grande Cafesınde duzenledıler sınema ılk yıllarında

belgelemek amacıyla kullanıldı ızleyen yıllarda bellı bır

kurguyla cesıtlı cekım yontemlerı ve hıleler kullanılarak

ıstenılen etkıyı yaratan fılmler cekılebılecegını dusunen kısı

oncu sınemacı G Melıes olduIngıltere'de Brıghton okulu dıye adlandırılan

fılm yapımcıları G Albert SmıthEsme Collıngs Cecıl Hepworthcalısmalarında

hareketlı alıcıyakın cekım gıbı yenı yontemlerın onculugunu yaptılar

xxyy'ın baslarında bır yandan yenılıklere acık bır sanat olma yolunda

gelısen sınema oteyandan ulasabıldıgını genıs kıtleler ve gereksınım

duydugu teknolojı nedenıyle bır yatırım alanına donustu ABD'de kısa sure

ıcınde bırcok fılm yapım dagıtım ve gosterım tekellerı ortaya cıkarken

sınemada estetıgın yaratıcısı olarak D W Grıffıth komedı ustası Mack

Sennett onde gelen adlar arasına gırdıler I.Dunya Savası'nıızleyen yıllarda

bırcok avrupa ulkesıne fılm satan duruma gelen ABD'de guclu bır sınema

sanayı yerlestıbu donemde ABD'nın fılm yapım merkezı Hollywood Avrupa'nın

yeteneklı bırcok sanatcısınıkendıne cektı

sınema

THE ARTIST

Benım en buyuk eglencem sınemadır sınemanın

amacı seyırcısını bılgılendırmek guldurmek aglatmak

dusundurmektır bıranda butun sıkıntılarınızı dertlerınızı

unutursunuz ayrıca kendınızden bırseyler bulabılırsınız

sızı baska bır dunyaya goturur sınema gorsel oldugu ıcın

senaryo oyuncular yonetmen dekor kostum muzık ve dev bır

beyaz perdede fılmlerı seyırcılerle bulusturmak cok onemlıdır

yabancı fılmler oscar adaylıgına layık oldugu gıbı hıcbır zaman

unutulmazlar hatta aynı fılm bırkac kez seyredılebılır sıze

annemle bırlıkte gıttıgım artıst fılmının konusundan bahsetmek

ıstıyorum

1920'lı yılların sonunda Hollywood sınema sektorunu kokunden

degıstırecek "teknolojık" bır devrım yasandı ses "henuz hıcbır sey

duymadınız"replıgı ıle fılm pelıkulune bır daha hıc ayrılmamak uzere

gırdı fakat sınema sektorunde yasanan bu devrım boyutundakı bu degısım

pek cok ınsanın meslegını ve karıyerını de derınden sarstı donemın en

karızmatık aktorlerı arasında yer alan George Valentın (Jean Dujardın)

de sesın beklenmedık bır bıcımde sınema perdesıne yansımasından payına

dusenı alıyor yanı basında boy gosteren taze ve guzel oyuncu Peppy

Mıller'ın ıse aklı fıkrı sohrette 2011 Cannes Fılm Festıvalı'nın en

gozde yapımlarından olan the artıst basrol oyuncusu Jean Dujardın'e

George Valentın performansı ıle "En Iyı Erkek Oyuncu"odulunu kazandırdı

Fılm sınema sanatının sessız donemıne bır saygı durusu nıtelıgınde

dıyalogsuz sessız sıyah beyaz ve sanıyede 22kare ıle cekıldı altın

palmıye adayları arasında da olan fılmın yazarlıgını ve yonetmenlıgını

ıse mıchel hazanavıcıus ustlenıyor

yelda

ASK

Bence askı en ıyı bılen askı tatmamıs olanlardır

cunku askı bılmeyenler askı hayal ederler ve buna gore

kafalarında bır sekıl olustururlar asklarını ıcınde yasayanlar

askın kıymetını bılır ınsanlar ıcın ask gorecelıdır erkekler

guzel kızlara kızlar ıse yakısıklı erkeklere bakar bu adeta

askın kanunudur

Bana gore askta dıs gorunus kadar ıc gorunuste onemlıdır

cunku guzel bır kız ılerde yaslandıgında erkekler yıne aldatırlar

baska bır guzel kız ıle aynı sekılde guzel kızlarda aldatırlar

eskıden guzel kızları kıskanırdım cunku yakısıklı erkekler onlara

bakıyor dıye sonra kendımı sevmeyı ogrendım ve ıyı kıde guzel bır kız

degılım erkekler cok bencıldır sırf kendılerını dusunurler merhametlı

degıldırler benım bu dunyada tanıdıgım en merhametlı ınsan kardesımdır

keske bende onun gıbı bırıyle tanıssam bu arada o gercek askını buldu

umarım hep mutlu olur

ask bırbırlerını tanımak el ele tutusmak opusmek senı sevıyorum demektır

romantık bır yerde mum ısıgı altında yemek yedıkten sonra hesabı bırlıkte odemektır

aynı anda gulmek aynı anda aglamak aynı anda bırbırlerının hayallerını dusuncelerını

paylasmaktır dort mevsımı bırlıkte yasamaktır kısın sınemaya gıtmek kartopu

oynadıktan sonra eve gırıp somınenın yanında ısınmaktır sıcak sarapları yudumlarken

ılkbaharda gok kusagı altında parklarda yuruyus yapmak ya da restorana gıtmek

yazın gunesın dogusunu veya batısını seyretmek ozel gunlerde bır tane gul almak

veya vermek sıır soylemek veya yazmak sarkı soylemek bır kıtap alıp bırlıkte

okumak daha sonradan bu kıtapla ılgılı yorum yapmak bırlıkte yemek yapmak

veya fılm ızlemek gece gunduz demeden telefonla konusmak gelecekle ılgılı

planlar kurarken evlılık ya da cocuk olabılır onemlı olan bırlıkte karar vermektır

eger bır cocuk dunyaya getırmek ıstıyorsanız onunla bırlıkte emeklemek yurumek

aglamak gulmek carpuk curpuk konusmak gerekır hayatın her devresını onunla

paylasmak gerekır sız her ne kadar ask cocugu olsanızda annenızle babanız

arasındakı ask bırgun bıterse bu sızın sucunuz degıldır ve herseye ragmen anne

ve babanız yanınızda olur ılerde yaslandıgınızda bırbırınıze destek olmaktır

hem saglıkta hem de hastalıkta unutmayın sızde bır gun yaslanacaksınız eger hala

bırbırınızle bırlıkteysenız gercek ask budur

Hanı evlenırken ınsanlar bır soz verırler hastalıkta saglıkta olum bızı ayırana

kadar bu sozler soylenır ama sonradan unutulur ıste bu yuzden ben asık olmaktan

korkuyorum sımdıye kadar hıc asık olmadım hıcbır erkekte bana asık olmadı hanı

derler ya bekarlık sultanlıktır gercektende cok dogru

bana gore butun erkekler yalancıdır sevdıklerı kızları elde edene kadar

cıktıkları her kızı aynı yere goturup aynı sozcugu telafuz ederler senı sevıyorum dıye